Kongre günü sabahın ilk saatlerinde biraz merakla biraz da heyecanla kongre merkezine
ulaştım. Kayıt yerindeki arkadaşlardan katılımcı kartımı ve çantamı aldıktan
sonra o atmosferin içerisine bıraktım kendimi. Sağım İK solum İK daha başka ne
isteyebilirdim ki.
" Bilgi paylaşıldıkça güzelleşecektir ve paylaşmak da hayatı daha anlamlı kılacaktır."
12 Kasım 2014 Çarşamba
Rüzgar Gibi Geçen Bir Kongrenin Ardından - 2014 PERYÖN
21 Ekim 2014 Salı
Değişimi İstemeyenler, Mevcut Sistemden Beslenenlerdir
“Sistemden
beslenenler, sistemi değiştiremezler, değiştirmeyi dahi akıllarından
geçiremezler, düşünemezler.’’
Değişim kelimesi ne zaman ortaya atılsa
ya da duyulsa, insanlar arasında bir tedirginlik olur. Ardından dedikodular başlar kendiliğinden. Oysa, hemen hemen her
alanda hızlı değişimlerin yaşandığı dünyamızda, kişisel gelişimler ve
işletmelerin geleceği için değişimlerin takip edilmesi, uyum sağlanması oldukça
önemlidir. İşletmeler rekabet koşullarına uyabilmek ve müşterilerine daha kaliteli,
daha çabuk, daha ucuz hizmet sunabilmek ve en önemlisi de ayakta kalabilmek
için bu değişimleri takip etmek zorundadırlar. Zaten günümüz koşullarında değişim
öyle bir hale geldi ki, ne hızına yetişilebiliyor ne de önüne geçilebiliyor.
30 Eylül 2014 Salı
Kurum Kültürü Nedir ? Olmazsa Olmaz mıdır?
İnsanlar tarih boyunca, birlikte
yaşamanın gerektirdiği alışkanlıklar, gelenekler ve davranış biçimleri ile yaşamlarını sürdürmüşlerdir.
Birlikteliğin sağlanmasındaki en büyük etken; duygu, düşünce ve yargı birliğini
sağlayan değerler bütünü yani kültür olmuştur. Bu değerler bütünü ve ortak
geçmiş, kişiler arasında görünmez bir bağ oluşturarak, kenetlenmeyi
sağlamıştır. Toplumların önemli bir göstergesi olarak kabul edilen kültür,
işletmeler için de önemli bir yere sahiptir. Çünkü kurumun çalışma şeklini, başarısını,
özelliğini belirleyen bir gösterge niteliğindedir.İşletmeler ticari anlamda
başarıyı yakalamak, varlığını geliştirmek ve korumak, dış gelişmelere uyum
sağlayabilmek için belirli mesleki özelliklere sahip çalışanları bir araya
getirir. Bu çalışanlar birbirinden farklı özelliklere, davranışlara,
tecrübelere sahip olarak bir araya gelirler.
5 Ağustos 2014 Salı
Zordur Aile Şirketinde Yönetici Olmak
Özel sektör şirketlerine genel bir çerçeveden bakıldığında;
hemen hemen tümünün başlangıçta birer aile şirketi olarak doğduğu ve zamanla geliştiği,
büyüdüğü görülür. Bu süreçte kimileri kurumsallaşmayı başarmış, kimileri hala
ara noktada kalmış, kimileri de zamana yenilip kaybolup gitmiştir. Başlarda ticari
amaçlarla gelir getirmesi amacıyla kurulan ama kurumsallaşamayan aile şirketleri, zamanla çocuklara-akrabalara
iş fırsatları yaratmaya, aile bireylerini bir arada tutmaya yarayan bir araç haline
gelmiştir. Bu nedenle de idari ve yönetici kadrolara genelde aile üyelerinden
ya da akrabalardan birilerinin yerleştirilmesi normal kabul edilmiştir. Aile şirketlerinde
çoğu zaman yöneticilerde akraba bağı, tanışıklık ve güvenilirlik, görevde uzmanlıktan
önce gelir. Yani aile üyelerinden birisi var ise dışarıdan eleman istihdam
etmek, güven açısından sakıncalı bir durum olarak kabul edilir. Şirket
hissedarı aile üyeleri sadece üretim ve satışa odaklandıklarından şirketin
tamamına hakim olamazlar, bu yüzden üretim ve satış dışındaki kritik bölümlere
aile ya da akrabalardan birilerini yerleştirirler. Ama sırf aile üyesi ya da
akraba diye de bir kişinin zayıf yanlarının görmezden gelinmesi, işe alınması
ve yönetici yapılması şirket içi dinamiklerin zarar görmesine neden olabilir. Öyle ki aileden
herhangi bir üyenin ya da akrabalardan herhangi birisinin uzman,başarılı bir yönetici
olacağının da garantisi yoktur.
3 Haziran 2014 Salı
Biz Size Olumlu Ya da Olumsuz Mutlaka Dönüş Yaparız
Hemen hemen tüm işe alım görüşmeleri sonunda aday sorar
ve görüşmeci cevaplar.
- - Geri
dönüş yapacak mısınız?
- - Tabii
olumlu yada olumsuz mutlaka geri dönüş yaparız.
İşte insan kaynaklarının en önemli fonksiyonlarından biri
olan işe alımlarda, en sık rastlanılan sorunlardan biridir adaya geribildirim. Mülakat
sürecinde, görüşme daveti alan her aday görüşme için ciddi hazırlıklar yapar, mülakata
katılmak için zaman ve emek harcar. Bunun yanına birde işsizliğin getirdiği
psikolojik stres ve bir an evvel sonuca ulaşma çabası eklenir. Aslında bütün bu
zorluklara katlanan her adayın hakkıdır görüşme ile ilgili geri bildirim almak,
şirketler için ise bir sorumluluk. Ama maalesef ülkemizde bu sorumluluk şirketler
tarafından tam anlamıyla yerine getirilmemektedir. Oysa şirketler biraz empati
kurabilse görüşmeye gelen adayların ne hayallerle görüşmeye katıldığını ne
stresler yaşadığını, görüşme sonrasında meraktan nasıl içi içini yediğini
düşünebilse eminim geri bildirimlerin büyük bir çoğunluğu gerçekleşecektir.
25 Şubat 2014 Salı
Bırakalım Artık Şu Egoları Bir Tarafa
İnsanlar doğası gereği toplum içerisinde savunmasız ve güçsüz
kalmaya dayanamazlar. Diğer insanlara karşı güçlü olmak, öyle hissetmek
isterler. Güçsüz olduklarını hissettikleri durumlarda ise farklı savunma şekilleri
ve egolar ortaya çıkar. Psikoloji biliminin baş üstadı Freud’un tanımıyla,
şahlanmış at üzerindeki şövalyeye benzetilen ego, Latince kökenli olup ben,
benlik, ben merkezlilik anlamına gelir. Kendi üstünlüğünü gösterme çabası ya da
niyeti. Ego o kadar karmaşık bir yapıya sahiptir ki; içerisinde irade,
istekler, arzular, tutkular hepsi birbirine geçmiş durumdadır. Aslında egolar insanı
hırslandıran, başarıya götüren bir dürtüdür. Nedendir bilmem ama ego kelimesi,
toplumumuzda her duyulduğunda hep bir negatif anlam getirir beraberinde. Ortaya
çıkan egolar tatmin edildiği, doyurulduğu sürece, insan kendini güvende ve
güçlü hisseder, asıl sorun egoların tatmin edilememesi durumunda ortaya çıkar. Ego
kabarır ve her şeyin önüne geçer. Olaylar karşısında mantık devre dışı kalır, bunun
yerine hırs, tutku kısacası egonun hâkimiyeti başlar.
6 Şubat 2014 Perşembe
İş Hayatında Eğitim Her Kademede Şart
Tüm şirketler, işe alımlarda doğru elemanı bulmak için
büyük çabalar harcarlar. Birebir görüşmelerle, ince ince elemelerle en doğru
çalışanı bulmak için ellerinden geleni yaparlar. Bu olgu tüm şirketler için
olmazsa olmazdır. Doğru işe doğru eleman bulunmalıdır. Doğru elemanın işe
alınmasıyla, hem işe adaptasyon sorununun hızlı atlatılacağına, hem de
verimliliğin daha
kısa sürede sağlanacağına inanılır. Ama bu doğru elemanın (en alt
kademeden en üst kademeye kadar kim olursa olsun) , işe başladığı gibi kalması,
yeteneklerini geliştirememesi istenmeyen ve beklenmeyen bir durumdur.
Öyle ki zaman içerisinde yapılmakta olan işin şekli, işin özelliği ve teknoloji hızla gelişmekte ve değişmektedir. Bu nedenle işletmeler üretim için gerekli olan insan kaynağı planlamasını etkili bir şekilde yapmalı, çalışanların eksikliklerini tespit edip, gerekli eğitimlerle onları desteklemelidir.
Öyle ki zaman içerisinde yapılmakta olan işin şekli, işin özelliği ve teknoloji hızla gelişmekte ve değişmektedir. Bu nedenle işletmeler üretim için gerekli olan insan kaynağı planlamasını etkili bir şekilde yapmalı, çalışanların eksikliklerini tespit edip, gerekli eğitimlerle onları desteklemelidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)