Çalışanların her hangi bir nedenle işten ayrılması durumunda ya da
işveren tarafından çıkarılması durumunda İş Kanunu kapsamında yapılacak olanlar
açıkça belirtilmiştir. Ama bu işin etik kurallar çerçevesinde; çalışanın
kendisine ve işyerine zarar vermeden, diğer çalışanların motivasyonunu
etkilemeden nasıl yapılacağı maalesef herhangi bir kanunda, yönetmelikte
belirtilmemiştir. Buda işin Adab kısmıdır. Yani ahlak, terbiye ve nezaket
kuralları. Yalnız bu adab kısmının sadece çalışanlar için değil işverenler içinde
geçerli olduğunu belirtmekte fayda vardır.
Çalışan yeni bir iş kuracak olur ya da daha iyi şartlarda yeni bir
iş bulur ve ayrılmaya karar verir. Bu karara insani anlamda ve kanun nazarında
kimsenin karşı çıkamayacağı kesindir. Bu kararı aldıktan sonra çalışan
istifa dilekçesini yazar ve ilgili departmana iletir. Ve bu şekilde kanun kapsamında ihbar süresini başlatmış olur. İhbar süresi dolduğunda işyeri ile ilişiği kesilecek ve yeni iş hayatına merhaba diyecektir.
istifa dilekçesini yazar ve ilgili departmana iletir. Ve bu şekilde kanun kapsamında ihbar süresini başlatmış olur. İhbar süresi dolduğunda işyeri ile ilişiği kesilecek ve yeni iş hayatına merhaba diyecektir.
Özellikle nitelikli elemanların ayrılması hemen hemen her
işyerinde küçük çaplı krizlere neden olmuştur. Bu noktada önemli olan nokta istifa
mektubunun verilmesi ile işyerinden ilişiğin kesilmesi arasındaki süreci iyi
yönetebilmektir.
Nasıl bu süre zarfında İşveren ve yöneticilerin ayrılacak olan
çalışana mobbing uygulamaları, onu yok saymaları kabul edilemez ise, çalışanın
da bu süre içerisinde ayrılmanın verdiği rahatlıkla işlerini takip etmemesi,
işyerine geç gelmesi de kabul edilemez bir davranıştır. Çalışanın işyerinde
bulunduğu sürece sürekli mutsuz tavırlar sergilemesi; hem işlerin aksamasına
neden olacak ve iş arkadaşlarına ekstra yükler getirecek hem de bu
arkadaşlarının moral motivasyonlarını etkileyecektir. Unutulmamalıdır ki ne
zaman kiminle çalışacağımızı, karşılaşacağımızı bilemeyiz bu nedenle işyerinden
ayrılırken ast ve üst tüm çalışanlarla dost olarak ayrılabilmeliyiz. Sadece iş
hayatı için değil sosyal hayat içinde gereklidir bu.
Örneğin çalışanın ayrılmanın verdiği rahatlık ve cesaretle
çalıştığı süre boyunca kullanmış olduğu şirkete ait e-mail kutusunu boşaltması
ona bir katkı sağlamayacaktır. Sadece içindeki egosunu tatmin edecektir. Özel
e-mailleri var ise silebilir. Ama çalıştığı şirkette işi ile ilgili tüm
e-mailleri silmesi dünyanın hiçbir yerinde kabul edilemez. Daha sonra işe
başlayacak olan çalışana en büyük kötülüğü yapmış olur. Yukarıda bahsetmiş
olduğumuz iş hayatı haricindeki dostları dahi bu şekilde kaybeder. Kendi isteği
ile de ayrılıyor olsa dahi ileride bir şekilde bu dostlara ihtiyaç duyabilir.
Bu sürecin tamamlanmasında işverenden beklenen; önceki zamanlarda
bu çalışanın değeri ne ise ayrılma sürecinde de bu değerin muhafaza
edilmesidir. İşten ayrılacak çalışandan beklenen ise; kendisinden sonra gelecek
olan personelin eğitimi de dahil olmak üzere üzerindeki tüm işlerin aktarılmasını
sağlayacak bilgilerin muhafaza edilmesidir. Bu bilgilerin çalışan tarafından
hazırlanması, muhafaza edilmesi ekstra bir yük getirmeyecektir ona. Ama
ayrıldıktan sonra hem iş hayatında hem de sosyal hayattaki dostlarının sayıları
gün geçtikçe artacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder