Kongre günü sabahın ilk saatlerinde biraz merakla biraz da heyecanla kongre merkezine
ulaştım. Kayıt yerindeki arkadaşlardan katılımcı kartımı ve çantamı aldıktan
sonra o atmosferin içerisine bıraktım kendimi. Sağım İK solum İK daha başka ne
isteyebilirdim ki.
Bölgemde sadece değişik zamanlarda eğitimlerden öte etkinliğin olmadığını düşündüğümde, bu atmosferin her bir dakikasının tadını çıkarmalı değerlendirmeliydim. En çokta sosyal medya'dan takip ettiğim ve karşılıklı iletişim halinde olduğum blogger arkadaşlarımla tanışma fırsatı heyecanlandırıyordu beni. Sosyal medyanın gücüne burada bir kez daha tanık oldum.Çünkü sosyal medya üzerinden etkileşim halinde olduğum insanları yüz yüze tanıdığımda yine aynı sıcaklığı, yine aynı sohbeti bulabildim. Kongre başlamadan tanışma partisi gibi ne çok İK sever ile karşılaşmıştım, beklentilerimin şimdiden üstüne çıkmıştı kongre serüvenim.
Bölgemde sadece değişik zamanlarda eğitimlerden öte etkinliğin olmadığını düşündüğümde, bu atmosferin her bir dakikasının tadını çıkarmalı değerlendirmeliydim. En çokta sosyal medya'dan takip ettiğim ve karşılıklı iletişim halinde olduğum blogger arkadaşlarımla tanışma fırsatı heyecanlandırıyordu beni. Sosyal medyanın gücüne burada bir kez daha tanık oldum.Çünkü sosyal medya üzerinden etkileşim halinde olduğum insanları yüz yüze tanıdığımda yine aynı sıcaklığı, yine aynı sohbeti bulabildim. Kongre başlamadan tanışma partisi gibi ne çok İK sever ile karşılaşmıştım, beklentilerimin şimdiden üstüne çıkmıştı kongre serüvenim.
Kongrenin başlangıcı müthişti. Kırmızılı bayan ve dans şovu kongrenin
heyecanını yansıtıyordu. Katılım da oldukça yüksek düzeyde idi. PERYÖN Başkanı
Sayın Sevilay Pezek Yangın açılış
konuşmasını V.U.C.A (Volatility – Uncertainty – Complexity – Ambiguity) mesajıyla yaparak sahneyi profesyonellere bıraktı. Kongre boyunca birbirinden değerli yerli yabancı
konuşmacıları, profesyonelleri dinleme fırsatı sunuldu. O salon nerede bu salon
nerede koşturup durduk değerli arkadaşlarla. Katıldığım her oturumda mümkün
olduğunca profesyonellerin paylaştıkları o değerli bilgileri, tecrübeleri not
almaya çalıştım. Çünkü benim için paylaşılan her bir bilgi inanılmaz
önemliydi. Çünkü yaşanmışlıklar,
tecrübeler, hatalar, başarılar vardı anlatılanlarda.
Öylesine bir ilgi vardı ki kongreye, insanlar öğle arasında masa sandalyede
servis yapılarak rahat bir şekilde yemek
yemek yerine, ellerinde beslenme çantalarıyla oturumlara katılım
gösteriyorlardı. Her bir an insanın mesleki ve kişisel gelişimine bir destek
niteliğinde idi. Bu öğle arası beslenme çantası oturumlardan birinde Sayın
Ertuğrul Belen'i dinleme fırsatı buldum. Çok önemli bir müşteri yada üzerinde
çalıştığımız proje ile ilgili tanışmak istediğimiz bir kişi ile asansörde karşılaşırsak
ilk sözlerimiz ne olurdu sorusunun açıklamasını, iletişimin önemini dinledim
kendisinden. Asansör konuşmamızı doğru zamanda doğru yerde kullanabilmenin işin
püf noktası olduğunu zihnime kazıdım.
Kongre boyunca unutamayacağım bir kişi var ise o da bölgemin, coğrafyamın
Adana'mın insanı Ümmiye Koçak idi. Daha önce Adana Sabancı Tiyatro Festivalinde
izleme fırsatı bulduğum ama sohbet imkanı bulamadığım Ümmiye Teyzeyi hem
dinleme hem de sohbet etme fırsatını buldum. Sıfırdan hayata nasıl başlanır, nasıl
pes etmeden yokluktan, zirveye çıkılır, en önemlisi de nasıl farkındalık
yaratılır. İşte bunların tümünün özetiydi Ümmiye Koçak. Dinlerken gerçekten hem
duygulanıyor, gözlerim yaşarıyor, bir yandan da not almaya çalışıyordum. Oturum
bittiğinde tüm katılımcılar ayakta alkışlıyordu Ümmiye Teyzeyi.Bu güzel oturumu bizlere sunan, tanışmamıza vesile olan Sayın Elif Duru Gönen'e de ayrıca sevgi
ve saygılarımı sunuyorum.
Hemen hemen tüm oturumlara değerli blogger arkadaşlarımla birlikte katılmaya
özen gösteriyordum. Onlarla etkileşim içinde olmak ve bilgi paylaşmak inanılmaz
zevkliydi. 2.gün PERYÖN tarafından düzenlenen Blogger yarışması ödül töreni
vardı. Arkadaşlarımın heyecanları görülmeye değerdi. İlk olarak finalistler
İbrahim Babadağı ( banaisbul.com ) ve değerli bıyıklı arkadaşım Ali Cevat Ünsal ( İKamatörü.com ) açıklandı . Arkasından blog ödülleri birincisi değerli arkadaşımız
Zühal Aslan Çiftçi ( İkulis.net ) aldı ödülünü. Kazanan ve kazanamayan tüm blogger arkadaşlarımı buradan bir daha yürekten tebrik etmek isterim. Çünkü içerik üretmek ve
paylaşmak ayrıcalıktır, farklılıktır. Bu yüzden içerik üretmeye ve paylaşmaya
devam etmelerini diliyorum.
Kongre boyunca Ateş İlyas Başsoy’dan iş hayatında kendimizin nasıl kaybolduğunu, Timothy Clark’tan kendi iş modelini nasıl yaptığını, Stephan Scmitt ‘ten İK’nın
yetenekli ama kuruma bağlılığı az olan çalışanlara odaklanması gerektiğini, Peter De Beley ve Murat Karakaş’tan Dünya ve
Türkiye’den İnsan kaynakları örneklerini büyük bir zevkle dinledim. Ben
Hammersley’den Yapay Zeka’yı dinlerken robotlaşma yüzünden gelecekle ilgili
endişelenmedim değil. Bir de Fazıl Oral vardı ki onu ayrı bir yazımda dile
getirmek istiyorum. Kapanış oturumu ise kongre hiç bitmesin cinstendi. Ayşe
Arman, Gülben Ergen, Deran Taşkıran , Gamze Cizreli hem annelik hem iş hayatını
nasıl birlikte yürüttüklerini, başlarından geçen tatlı anıları ile neşeli bir
ortamda paylaştılar dinleyicilerle.
İşte çok değerli dostluklar kurduğum, çok değerli insanları tanıma fırsatı
bulduğum 22. Peryön İnsan Yönetimi Kongresi bu şekilde sona erdi. Ama bende
tarifi imkansız mutluluklar bırakarak.Gönlü İK’dan geçen tüm arkadaşlara sonsuz
başarılar diliyorum. İnsan Yönetimi Dernekleri Dünya Federasyonu tarafından iki yılda bir düzenlenen Dünya Kongresi'nin 2016'da İstanbul'da yapılacak olduğunu duymak da büyük bir heyecandı. Bu tür organizasyonların
çoğalarak devam etmesini, her bir insanımıza yeni değerler katması en büyük dileğimdir.
Profesyonellerin buluştuğu bu eşsiz organizasyona katılımımı sağlayan başta Sevilay Hanım ve Özlem Hanım olmak üzere tüm PERYÖN ailesine buradan da teşekkürlerimi sunuyorum.
Profesyonellerin buluştuğu bu eşsiz organizasyona katılımımı sağlayan başta Sevilay Hanım ve Özlem Hanım olmak üzere tüm PERYÖN ailesine buradan da teşekkürlerimi sunuyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder