Sürekli
gelişen iş dünyasında iletişimin önemi arttıkça, iletişimin verimliliğiyle ilgili
empati (duygudaşlık) ve empatik iletişimin önemi de bir o kadar artmaktadır.
İletişimin kalitesini artırmak amacıyla kullanılan empati; bir insanın,
kendisini karşısındakinin yerine koyarak, onun duygularını ve düşüncelerini
doğru olarak anlamasıdır. Empatik İletişim
ise; bu doğru olarak algılanan duygu ve düşüncelerle, karşıdakinin yerine
kendini koyarak o kişi ile iletişim kurulmasıdır. Empatik iletişimin kurulabilmesi,
yönetici ve çalışanlar arasındaki iletişimin daha kaliteli ve daha hızlı olarak
gerçekleşeceğinin işaretidir. İçinde bulunduğumuz yoğun rekabet ortamında,
işletmelerin ayakta durabilmesi için, iletişimin önemini inkâr edebilmemiz
mümkün değildir. Zaman ve teknolojinin getirdiği baskılarla baş etmeye çalışan
yöneticiler, planlama yapabilmek, kontrol edebilmek kısacası yönetebilmek için
sağlıklı bir bilgi alışverişine ihtiyaç duyarlar. Bunun için çalışanlarla
kuracak olduğu diyaloglar en önemli göstergelerdir. Yönetici olarak çalışanları
dinlemek, onlara saygı göstermek, kurulacak empatik iletişim, çalışanlar
üzerinde her zaman olumlu etki yaratmaktadır.
Günümüzde
her işletmede, gerek yapılan işlerle gerek ast-üst ilişkilerinde gerekse farklı
konularda kişiler arasında sorunların yaşanması kaçınılmazdır. Bu sorunların
çözümünde yöneticinin karşıdaki kişinin aynı olaya nasıl yaklaştığını ve aynı
durum hakkında ne düşündüğünü bilmesi önemlidir. Yöneticinin iyi ve sağlıklı
bir iletişim kurabilmesi için; iyi bir dinleyici olarak karşısındaki konuşurken
ön yargısız, güven vererek, sözünü kesmeden, sabırla ve empatiyle dinlemesi
gerekir. Eğer bir yönetici çalışma arkadaşlarıyla sağlıklı
bir iletişim kuramaz ise herhangi bir sorunla karşılaştığında, sorunu çözmeye çalışmak yerine farklı davranışlar sergileyebilir.Genel olarak ortaya çıkan davranışlar; karşıdaki kişileri suçlama, kendi kabuğuna çekilip kendisini suçlama ya da yok bu işler çözülmeyecek,
bu işler hep böyle devam eder düşüncesi.
Oysa
bir yöneticinin empatik iletişim sayesinde, çalışma arkadaşlarını anlamaya
çalışması, sorunlara onların penceresinden bakabilmesi, onların ruh halini
hissedebilmesi ve onların vereceği tepkileri tahmin edebilmesi, hem iletişimini
hem de rutin işlerini önemli derecede kolaylaştıracaktır. Bu noktada empatinin
çalışanları şımartmak ve ne derlerse haklısın demek anlamına gelmediğinin de
altını çizmek gerekir. Önemli olan dengeyi kurabilmektedir. Kurulan bu dengeyle
yöneticilerin empatik iletişim anlayışını işletme içerisinde tüm çalışanlara da
yaymaları halinde, olası sorunlar karşısında çalışanlar birbirlerine karşı daha
hoş görülü davranacak ve çatışma ortamından uzak kalabileceklerdir. Bu sayede işyerindeki
gerçek amaçlarına odaklanabileceklerdir. Başarıya ulaşmak için iletişimin gücü hiçbir
zaman akıllardan çıkarılmamalıdır.
Eğer
yöneticiler iletişimi empati ile güçlendirebilir, empatik iletişimi
sağlayabilirse ve “ben” merkezli düşünceden uzaklaşabilirse işte o zaman
sağlıklı iletişimin temellerini atmış olur. İşte o zaman karşısındakinin
duygularını, düşüncelerini ön yargısız anlayabilir ve daha güçlü sosyal
ilişkiler kurabilir. Böylece hem iş hayatında ve hem de özel hayatında başarının
kapısını sonuna kadar aralamış olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder