Başlığa
bakınca bir öneri sistemi nasıl krize yol açabilir diye düşünebilirsiniz. Ama
bu tamamıyla yönetici konumundaki kişilerin, gelen önerilere bakış açısıyla
mümkün olabilir. Bir öneri sistemini kurmak, planlamak, hayata geçirmek zaman
alsa da mutlaka bitirilir ve hayata geçirilir. Ama verimli sonuçlar alınması
sistemin kendisinden çok sistemde yer alan kişilerle birebir ilintilidir. Hepimiz
kabul ederiz ki, kimse mükemmel değildir. Elbette her birimizin çok iyi
yaptığı, yönettiği, planladığı işler vardır. Ama bu işleri yaparken gözden
kaçırılan ya da akla gelmeyen detaylar da vardır.Bir yönetici olarak siz
işlerin nasıl yapılacağını, hangi sırayla yapılacağını ve şartlarını
belirleyebilirsiniz. Ama Unutmayalım ki “İşi En İyi Yapan Bilir”.
Bireysel öneri sisteminin tarihçesine baktığımızda
ilk olarak Toyota, 1951 yılında öneri sistemine başlamış ve 1986’dan bugüne 200
bin çalışanından toplam 16,2 milyon öneri almıştır. Türkiye’de ise birçok firma
uzun yıllardan bu yana öneri sistemini uygulamaya çalışmakta ve çoğu zaman
etkili geri dönüşler elde edilmektedir. Örneğin Arçelik buz matik ve telve
kahve makinesi gibi ürünlerini öneri sistemleri sayesinde çalışanların
katkılarıyla geliştirmiştir.
Bu örneklerden yola çıkarak, çalışanlardan gelen önerilerin
değerlendirilmesi ve uygulanabilir olanlarının hayata geçirilmesi, şirketin maliyet
ve verimlilik sonuçlarına doğrudan etki etmektedir diyebiliriz. Ama gelen
önerilerin değerlendirilme sürecinde yaşanan olumsuzluklar da, bu sonuçlara aynı
oranda etki etmektedir. Kimi zaman bir çalışanın amirini şikâyet yoluna, kimi
zaman çalışanların birbirlerinin fikirlerini çalması yoluna neden olabilir. Bu
problemlere engel olunmazsa, amir ile çalışan arasında ve çalışan ile çalışan
arasında soğuk rüzgârlar esmeye başlayacaktır.
Yaşadığım ilk öneri değerlendirme kurulunda
edindiğim bir tecrübeyi kısaca sizlerle paylaşmak isterim. Şirket bünyesindeki öneri
sistemi kapsamında; bir çalışan üretim hattında gereksiz su kullanımı
problemini ve nasıl çözüleceğini de altına basit bir dille anlatmış. Altına da
küçük bir not düşmüş “amirlerime bu konuyu daha önce bildirmiştim”. Öneri gerçekten
mantıklı bir öneriydi. Sonucunda su kullanımını düşürecek ve ilave olarak
gereksiz üretim kayıplarına engel olacaktı. Öneri değerlendirme kurulunda öneri
gündeme alındı, başarılı kabul edilip uygulanmasına karar verildi. Fakat Üretim
Müdürü yazının altındaki küçük nottan çok fazla etkilenmiş olmalı ki; bir anda
surat ifadesinin değiştiğine ve öneride bulunan personel hakkında belki de
farkında olmadan bazı olumsuz cümleler dile getirdiğine şahit oldum. Sonunda
anladım ki altta bulunan o küçük nottan, Üretim Müdürü kendisinin üst yönetime şikâyet
edildiğini düşünüyordu. Ve otomatik olarak kendisini savunma moduna alıyordu.
Bu yaşadığım küçük olaydan yola çıkarak fark ettim
ki; her şeyden önce öneri sistemleri,
kişisel çıkarların ön planda olmasını engelleyecek şekilde tasarlanmalıdır. Ne
bir çalışanın bir başkasının fikrini çalmasına yol açmalı, ne de yukarıdaki
gibi çalışan-amir çatışmasına neden olmalıdır. Bunu önlemek için de mutlaka öneri sisteminin tasarımından,
önerilerin değerlendirilmesine kadar ki tüm süreçte yer alacak insanların
bilinçlendirilmesi gereklidir. Öneri sistemindeki amaçların, sonuçların ne
olacağı konusunda tüm çalışanlar bilgi sahibi olmalıdır. Eğer olunmaz ise
yukarıdaki örneğe benzer problemler yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Eğer doğru
uygulanırsa şirket içerisindeki her türlü işlem ve yöntemin gelişmesini sağlar.
Maliyetleri düşürecek önerileri çalışanlar daha iyi görebilir. Çünkü o işi
bizzat yapanlar onlardır. Ve en önemlisi yapmış olduğu önerilerin dikkate
alındığını gören çalışanın motivasyonu artar ve varlığının şirket içerisinde
kabul gördüğünün mutluluğunu yaşar.
Yazınızı @onerisistemi hesabında paylaştım. Gayet güzel ve yerinde bir yazı.
YanıtlaSilTeşekkürler.
Ali Bey ilginiz için için teşekkür ederim.
Sil