Her sabah başlayan mesainin
ardından o kadar çok kişi ile iletişimde bulunuyoruz ki. Kapıdaki güvenlik
görevlisinden şirketin tepesindeki genel müdüre kadar. Kimi zaman bir günaydınla
kimi zaman ayaküstü yapılan sohbetlerle ya da telefon görüşmeleri ile. Gün
içerisinde her zaman mutlu huzurlu çalışmıyoruz, ister istemez yaptığımız işle
ilgili ilişkide bulunduğumuz kişilerle tartışıp stresli, problemli zamanlarda
geçiriyoruz. Bunun sonucunda hem bireysel anlamda kendimize hem de organizasyonel
anlamda şirketimize birçok olumsuzluk yansıyor. Yaptığımız işe odaklanamıyoruz ya
da saldırgan bir tutum takınıp çevremizdekilerle beklenmedik tartışmalara giriyoruz.
Aslında gün içerisinde yaşadığımız tüm bu stresli olayların bizim üzerimizde
nasıl bir etki bırakacağına da büyük ölçüde biz karar veriyoruz.