13 Nisan 2015 Pazartesi

İletişimde Farklı Bir Boyut "Johari Penceresi"


İnsanlar zamanının büyük bir bölümünü çevresiyle iletişim halinde geçirir. İş hayatında yöneticileri, çalışma arkadaşları ya da müşterileri ile iş hayatı dışında da aile ve arkadaşları ile içiçe yaşamaktadır. Kendimizi ifade edebilmek, sağlıklı iletişim kurmak günlük hayatımızın vazgeçilmez öğelerinden bir tanesidir. İletişim kurarken kullandığımız dile hakim olmak, kendimizi tanımak iletişim kalitemizi etkileyen unsurların başında geliyor. İşte kişinin kendisini tanıması açısından baktığımızda; iletişimde hem kendini tanıma hem de dışarı yansıtma derecesini gösteren bir pencere çıkıyor karşımıza “Johari Penceresi”.


Geçenlerde katıldığım eğitim esnasında karşılaştım Johari Penceresi ile. Önce bu testin temelini oluşturan bir dizi testleri cevaplandırdık. Bildiğimiz dörde bölünmüş karelerden oluşan bir pencere şekli idi başlangıçta. Ama içeriğini öğrendikçe kişinin kendi içsel yolculuğunun haritasının bu pencerelere nasıl yerleştiğini gördüm. 1955 yılında Joseph Luft ve de Harrington Ingham tarafından geliştirilen Johari Penceresi, kişinin açığa çıkardığı alanları ile açığa çıkarmadığı, kendi içinde sakladığı alanları gösterir bizlere. Johari Penceresi insanın kendisi hakkında kendisinin bildikleri ve başkalarının bildikleri şeklinde dört bölüme ayrılır. Birinci bölge kişinin kendisi ve başkaları tarafından da bilinen açık alan, ikincisi kişinin kendisi tarafından bilinen ama başkaları tarafından bilinmeyen gizli alan, üçüncüsü başkaları tarafından bilinen ama kendisi tarafından bilinmeyen kör alan, sonuncu ve dördüncü bölge ise kendisi ve başkaları tarafından da bilinmeyen henüz ortaya çıkmamış yeteneklerin, davranışlarının olduğu bilinmeyen alan. Bu bölgelerin genişliği ya da darlığı kişinin iletişimde kendisini hangi açılardan geliştirmesi gerektiği konusunda yol gösteriyor.

 
Açık Alan
Kendimizin ve başkalarının bildikleri
 
Kör Alan
Başkalarının bildikleri, kendimizin bilmedikleri
 
Gizli Alan
Kendimizin bildiği, başkalarının bilmediği
 
Bilinmeyen Alan
Kendimizin ve başkalarının bilmedikleri

 
Bu alanların sınırları da haliyle her zaman sabit kalmıyor, değişime uğrayabiliyor. Siz hayatınızı devam ettirdiğiniz sürece yapılan gözlemler, oluşan düşünceler ve duygular  bu alan sınırlarının genişlemesine ya da daralmasına neden olabiliyor. Kendinizi dışarıya ifade edebildiğiniz oranda, Açık Alanınız diğer alanlara göre daha geniştir. Açık Alanınız ne kadar genişse, diğer insanlarla ilişkileriniz de o kadar iyi olacaktır. Bunun tersine Gizli Alanınız ne kadar genişse başkalarının sizinle iletişime geçmesi ya da haberleşmesi oldukça zor olacaktır.

Etrafınızdaki herhangi birinin sizinle ilgili söylediği şeyler size inanılmaz gelir ve sizi çilden çıkarıyorsa bilin ki bu konuşulanlar sizin Kör Alan bölgesinde bulunan yönlerinizdir. Bilinmeyen Alan ise sizin hem kendiniz hem de başkaları tarafından bilinmeyen özelliklerinizi içeren alandır. Bu alan geniş ise bu kişilerin ne yapacaklarını kestirmek oldukça zordur. Kuralcı ve mesafeli olmalarının yanı sıra, birer kapalı kutu olduklarını da söyleyebiliriz.

Aslında hepimizin içinde kendimizi gizlediğimiz bir tarafımız vardır. Oysa kendimizi açarak, bilgi paylaşarak insanlarla daha yakın oluruz ve bu da bizim kişiler arası ilişkilerimizi güçlendirir. Sonuç olarak Johari Penceresi’nin amacı ve vermek istediği mesajı kısaca özetlemek gerekirse; Kendinizi iyi bir şekilde tanımanız, başkalarını ne şekilde etkilediğinizle ve yaşadığınız iletişimler sonrası başkalarından ne şekilde etkilendiğinizle bire bir bağlantılıdır. Kendimizi tanımamız konusunda ve iletişimde yaşadığımız sıkıntıların giderilmesinde Johari Penceresi iyi bir yol gösterici olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder